onu o olduğu için sevmek, hiçbişeyinin değişmemesini istemek nekadar da büyük bişimiş! insanın kendi olduğundaki halinin sevilmesi.. asla eskimicek, değiştirilemicek bi sevgi.. menfaatsiz, beklentisiz, şartsız, amasız, fakatsız, herşeyiyle teslim olan, sadece onun sende özgür olmasına izin verdiin bi sevgi!

onunla okuldaki yaptığı bir aktiviteyle ilgili konuşurken uğraşlarıyla ilgili fikrimi sormuştu “buna ihtiyacın yok, senden hoşlanmalarına ihtiyacım yok, çünkü onların menfaatine bişi yapmayı bıraktıın an artık seninle işleri bitmiş olacak, senin ihtiyacın olan bu diil bu çabalarına yazık” demiştim..

kendisi olduu, huylarıyla, düşleriyle, hayalleriyle, duygularıyla, tepkileriyle, endişeleriyle, kendisi olduğu için sevilmedi hiç, tıpkı benim gibi, gerçek sevgilerde asla izine rastlanmicak şeyler olan saygısızlık görmesi, yok sayılması bundan.. yaranmak, sevgi v ilgi görmek için çok çaba sarfetmesi gerekti, çünkü birilerinin ilgisini kazanmak için onları memnun etmek gerekirdi, hiç hayır demeden, herşeyi üstlenerek, başkalarının duygularından bile sorumlu olarak, hiç kimseyi hayal kırıklıına uğratmayarak sürekli kendini feda ederse herkes ondan hoşlanacaktı, herkes! ama hiç kimse onu sevmicekti, sevemicekti, nasıl sevebilirlerdi ki! gerçek O’nu bilmiolar, bilmek te istemiolar, istedikleri şey ondan faydalanmak.. kendisi olabilseydi menfaatleri olmadıı için onu itham edicekler, suçlicaklar, ötekileştiricekler, yok sayıcaklar, onlar güçlendikçe o zayıflicak v ona daha az ihtiyaçları oldukça tahammülsüzlüklerini daha da fazla göstericekler, çünkü o v ondaki herşey sevilmediinde ortaya tahammül etme ihtiyacı çıkar, zor zamanlarda, kavgalarda, tartışmalarda yada haklı olduu anlarda o tahammülsüzlük karşılar hemen onu! bu hiç değişmicek! başkalarının beklentilerine, kalıplarına uymanı beklicekler, kendisi olmasını diil, varolucaksan böyle var ol dicekler, kendisi olmaması için her türlü beklentiyi, sorumluluğu ona yüklicekler, işte bu yüzden hastalanıyo, kaygılanıyo, düşünceler, endişeler onu uyutmuo, ilaçlar kullanıo :(( çünkü kendisi olamamasının acısı çok derin v büyük, kendine dönememenin öfkesi bulur insanı, kendin olamadıın için içindeki sen asla yokolmaz, o hep içindedir, bi yolunu bularak seninle konuşur, kulaklarını tıkadıkça hasta olursun, mutsuz olursun.. insan seçeneği olmadığı zamanlarda kendisi olmak yerine başkalarıyla bağ kurmak zorunda kalabilir, bağ kurmayı tercih etmek zorunda kalabilir, yıllar geçtikçe bakar ki bu sadece sürdürülen bi düzen v hiçbişi değişmio, ne istediini, kendisi olamadıını farkettikçe v bişilerin farkında olan bi yetişkin olduunda kendin olmak istediinde bazı bağları kaybediceksin evet, çünkü memnun ettiin sürece seninle takılan insanlar artık seninle olmak istemeyecek, çünkü artık onlar için birşey yapmıyorsun..

onların yanında v etrafındayken tanıyamıorum onu, o diil, hiç diil, ezik, silik, basit, arkadan takip eden, sahip olduu her küçük şey için savaçması gereken bişiye dönüşüo :(( ilaç kullanmak zorunda kalıcak kadar cezalandırılmasına dayanamıorum, benim hatam :(( ben ona daha güçlü olması için destek olamadım :(( olmak istedim çokk istedim ama ne istediini bilmeden haddimi aşamazdım :(( onunla her anımda özgür olması için çabaladıım, özgürlüün onda baharın ilk çiçekleri gibi hiç beklemeden çiçekler açan mutluluklara döndüünü gördü şu gözlerim..

ben onun o içindeki kızı sevdim, kendisinin bile kulak tıkadıı, duymazlıktan geldii, ihmal ettii o içindeki kızı çokk sevdim.. razı olamıo içim, onun özgürlüünü yaşamasını görmemeye razı olamıo.. okadar umursuo ki herşeyini, her anını, diken batsa eline benim dünyamda yas ilan edilmesi gerekio o anda! öpe öpe iileştirmek istemelerim bulmalı hemen onu..

çokk özlüorum külkedisini, çokk özlüorum, çokk.. ufuklarıma koşuorum ona ait kırıntıları yaşamak için.. alışırsın bana da demelerini hatırlıorum! ne sana! ne yokluuna! ne de en küçük detayına alışamadım! alışamıorum! bu böyle! sen heyecanlarımsın, yaşam sevincimsin, baharımsın, ılık esintimsin, öğretmenimsin, bebeğimsin, arkadaşımsın, hayranı olduum şeysin, evimsin demek istio içim, ağlaya ağlaya! bağıra bapıra! canını acıta acıta!

Comments

Popular posts from this blog