güzeller güzelim, mektuplar yazdıım ilk v tek şeyim, bambaşka sevdiim, sevgilerinin içime sığmadığı minik çalı kuşum..

içimde doğal afetler vardı bugün, mutluluklarım yağmur oldu taştı içimdeki özlem ateşlerini yavaşlattı azıcıkk

okadar çokk öptü ki şu dudaklarım onun tenini, okadar içime çeke çeke öptüm ki tadını, kokunu, sıcağını, varlıını..

konuşmaya çalıştıı her defasında dudaklarını yutucak kadar öpe öpe susturdum! suskunluklarımı sormasına izin vermedi dudaklarım, onsuzluk, onu özlemeler bana göre diil

hayat hediye edio seninle her dk bana! yer çekimi yokmuş gibi böylesine kolay mutlu olmak, mutluluktan herşeyi unutmak! mutluluktan ya mutluluktan herşeyi unutmak! o an, orada! 

burnunu öpücem diyince öne eğilip öptürmek istemesi! allahım ya sen ne tatlı bişisin yaaaaaa! ne tatlı yapmaktır bu böylee!

tenine dokunmak, her fırsatta, heryerde, herzaman, seni hissetmek istemek! seni yaşamak! dişiliini, çocuksuluunu, güzelliini, sevmelerini, kucağını..

birlikteyken ne yaparsak yapalım, hep bi güzel hissettirmesi, hep bi eğlenceli hissettirmesi, hep bi kolay hissettirmesi, hep bi istetmesi..

başka ne ister insan, başka ne istemek gelir ki akla! herşeyi güzelleştirebilmek diil mi aslolan! 

çokk güzelsin melekk, çokk tatlısın! çooookkk! yok sen gibi olabileni, yok sen gibi yaşatabileni, yok sen gibi doyurabileni, yokk!

evet seninle heyecanım da, mutluluum da, yapmak istediklerim de, yaptıklarım da benzersiz! herşeyi maksimumda yaşayabilmek! her an’ı okadar bitmesin dicek kadar güzel ki!

gözlerimin mavisi hiçbi işe yaramamıştı, ne de bi anlamı vardı.. seni sevdim seveli, hayatı özgür ama çooookk yavaş yaşaması gereken, yavaş yavaş yaşanması gereken bişi olduunu anladım.. kuş olamazdı çünkü yeterince yavaş diildi.. ancak masmavi okyanuslarda kuşlar gibi özgürce uçan, süzülen bi caretta olduunu anladım.. gözlerimse sana deniz, okyanus..